Saturday, 13 March 2010

sustum ben

Sen anlamadın neden olduğumu, neden olduğun neydi bilmedin hiç, bilecek de, burada olacak da değilsin.

şarkılarla sustum ben, kadınlarla sustum, yollarla da. sense mobilyalarda, ağaçlarda, kedilerde, kara kedi gören eki çaresizliğinde (sahi aynı kedi bir kaç kez geçerse önümden her seferinde çekecek miyim saçımı?), göbek deliğine parmağını sokmuş çocukların simalarında, düşlerimde, ülkemde (yine yol göründü ya hayırlısı), sürgünümde, hep haykırıyorsun yokluğunu. yeter düşmek üzereyim.

eskiden, sular temizken henüz çeşmeye dayardım elimi kanardım suya. keşke o zamanlardaki su olaydın bana.

evet saçmalarım da suskunluğumun parçası.s

0 comments:

Post a Comment